Hacı Hüseyin Yıldız (K.S)
El padre Hacı, el sultán de corazones, falleció el 25 de agosto de 2005 en Düzce. Los sheriffs graves ahora se encuentran en el cementerio de la ciudad de Düzce.
Sarsılmaz Çınar
Alâüddin-i Attar
Alâüddin-i Attar hazretleri, Buhara'da yetiÅŸen en büyük evliyadandır. Silsile-i aliyyenin on altıncısıdır. Asıl ismi Muhammed bin Muhammed Buhari’dir.
Zengin babası vefat edince, oÄŸullarına miras olarak çok fazla mal kaldı. Fakat Alâüddin hiç miras kabul etmeyip, Åžah-ı NakÅŸibend Muhammed Behaeddin-i Buhari’ye talebe olmayı tercih etti. Gidip halini arz etti ve talebeliÄŸe kabul buyurulmasını istirham eyledi. Behaeddin Buhari hazretleri ona nazar edip, (Evladım bizim yolumuzda mihnet ve sıkıntı çoktur. Dünyayı ve nefsini terk edebilecek misin?) buyurunca, hiç düÅŸünmeden, (Yapmaya hazırım efendim) dedi. (Öyleyse bugün bir küfe elma al, kardeÅŸlerinin mahallesinde sat!) buyurdu.
Elma sattı
Alâüddin, soylu ve tanınmış bir aileye mensup olmasına raÄŸmen, kibirlenmeden, kardeÅŸlerinin mahallesinde, bağıra bağıra elma sattı. Ertesi gün hocasının huzuruna gelerek, (Emirlerinizi yerine getirmeye çalıştım efendim) dedi. Hocası, (Bugün de kardeÅŸlerinin dükkanı önünde satacaksın) buyurdu. "Peki efendim!" diyerek, aÄŸabeylerinin dükkanı önünde bağıra çağıra elma satmaya baÅŸladı. AÄŸabeyleri, (Bizi elâleme rezil etme, para lazım ise, istediÄŸin kadar verelim, mirasından da fazlasını al, fakat bu iÅŸi bırak) dediler. Onları hiç dinlemeyip elma satmaya devam etti. AÄŸabeyleri, (Madem satacaksın, bizim dükkanın önünde satma!) dediler. O yine dinlemedi. Hakaretler ederek, onu dövdüler. Fakat o, hiçbir ÅŸeye aldırış etmedi. Hocasının emrine uymaya devam etti. Ertesi gün hocası, (Artık bu iÅŸ tamam) diyerek elma satışı iÅŸini bıraktırdı ve onu talebeliÄŸe kabul buyurdu.
Alâüddin-i Attar hazretleri anlatır:
(Hocam beni kabul edince, onu çok sevdim ve sohbetlerinden ayrılamayacak hâle geldim. Bir gün bana, (Sen mi beni sevdin, ben mi seni sevdim?" buyurdu. (Bu aciz hizmetçiye iltifat ederseniz, o da sizi sever) dedim. (Az bekle!) buyurdu. Bir müddet sonra, kalbimde ona karşı sevgiden eser kalmadı. O zaman, (Sevginin kimden olduÄŸunu anladın mı) buyurdu.
Eğer maşuktan sevgi olmaz ise aşığa,
Aşığın muhabbeti kavuşturmaz maşuğa.
TalebeliÄŸe kabul edilince, canla baÅŸla hizmet etti. Talebelerin arasında parmakla gösterilenlerden oldu. Hocası onun derecesinin çok yüksek olduÄŸunu bildiÄŸi için, bir gün hanımına, (Kızımız büluÄŸa erince haber ver) buyurdu. Kız büluÄŸa girince, hocası, talebesi Alâüddinin odasına gitti. Eski bir hasır üzerinde kitap okurken gördü. Başının altına koyduÄŸu bir tuÄŸlasından baÅŸka bir ÅŸeyi yoktu. Hocası, (EÄŸer kabul edersen, büluÄŸa gelmiÅŸ bir kızım var. Seninle evlendireyim) buyurdu. Alâüddin, (Büyük lütuf buyurdunuz. Fakat görüyorsunuz, hiçbir ÅŸeyim yok) dedi. Hocası, (Kızım sana takdir edilmiÅŸtir. Rızkınızı da, Allahü teâlânın göndereceÄŸi bildirilmektedir) buyurdu. Bir müddet sonra evlendiler.
Nehre atladı
Behaeddin-i Buhari hazretleri, talebeleri ile kıra çıkmıştı. Yolda bir nehirden geçiyorlardı. Nehir yeni yaÄŸan yaÄŸmurlarla taşıp kabarmış, aÄŸaçları kökünden söküp götürüyordu. Hocaları (Alâüddin atla!) buyurdu. O da, hemen nehrin içine atladı. Sularda kayboldu. Talebeler ÅŸaÅŸkınlık içinde idi. Ancak hocalarına bir ÅŸey soramadılar. Hocaları, kır gezisinden akÅŸam üzeri geri dönerken, köprünün yanına gelince, (Bir eksiÄŸimiz var mı?) diye sordu. Talebeler de, (Evet) dediler. Hocaları elini uzatarak; (Alâüddin gel!) buyurdu. Alâüddin nehirden çıktı. Elbiseleri bile ıslanmamıştı. Hocaları, (Bakın, nehir, kökleri saÄŸlam olmayan bütün aÄŸaçları söküp götürüyor. Fakat Alâüddin'in kökü saÄŸlam olduÄŸundan onu götüremedi) buyurdu.
Alâüddin-i Attar hazretleri buyururdu ki:
(Maksada ancak hocanın, rızası ile erebilir. Talebeye, bütün iÅŸlerini hocasına bırakmak düÅŸer. Hocasının yanında bir tercihi olmamalı. Allah adamları ile sohbet aklı artırır, onları görmek için iki günü geçirmemelidir.)
Vefat edince, rüyada gördüler. (Allahü teâlanın bize verdiÄŸi nimetler çoktur. En küçüÄŸü ÅŸu ki: Kabrimin 40 fersah (240 km) uzaklığına defnedilmiÅŸ olan müslümanların, ÅŸefaatim ile affolunacağı bildirildi) buyurdu.
​​​
​
​
​
​
​
-
Muhakkak Allah emaneti ehline vermenizi emreder
-
Allah-ü Teâlâ’nın sevgisi
-
Fetret Devresi
-
Hacı Babamızın Evlatlarına Nasihatları
-
Hacı Babamızın Halifeleri
-
Ä°mtihan Dünyası
-
Allah ve Resülü’nün dilinden dökülen inciler
-
Peygamberimiz Bir Sohbetinde buyurdular ki
-
Sohbet
-
Takva
-
Tasavvuf
-
Yaratılanı severiz yaratandan ötürü
-
Zikir
-
Hz.YUNUS ‘ dan (K.S.)
-
Rabıta ile Ä°lgili Âyetler Kudsi Hadisler ve Hadisi Åžerifler
​
Sevgili peygamberimiz (s.a.v)
Hazreti Muhammed Mustafa
Hz.Ebu Bekr Sıdık (r.a)
Selman-i farısı (r.a)
Kasım Bin Muhammed (r.a)
Cafer-i Sadık (r.a)
Bayezid el Bistami (r.a)
Ebul Hasan-i Harakani (k.s)
Ebu Ali Farmedi (k.s)
Yusuf Hamedani (k.s)
Abdulhalik Gücdüvani (k.s)
Arif Rivegeri (k.s )
Mahmud FaÄŸnevi (k.s)
Ali Ramitani (k.s)
Muhammed Baba Simasi (k.s)
Emir Külal(k.s)
Şahı Nakşibend Muhammed (Bahauddın )(k.s)
Alauddini Attar (k.s)
Yakub Çerhi (k.s)
Ubeydullah Ahrar (k.s)
Muhammed Zahid (k.s)
DerviÅŸ Muhammed Semarkandi (k.s)
Haceyi Muhammed Ä°mkeneÄŸi (k.s)
Muhammed Baki Billah (k.s)
Ä°mam-i Rabbani Ahmed Faruki (k.s)
Muhammed Masum es-Serhendi (k.s)
Muhammed Seyfeddın Serhendi (k.s)
Nur Muhammed Bedayunı (k.s)
Mirza Mazhar-ı Cann-ı Canan (k.s)
Abdullah Dehlevi (k.s)
Mevlana Halid BaÄŸdadi (k.s)
Seyyid Ali Nesep Tahal Hakkari( k.s)
Seyyid Taha el Hariri (k.s)
Muhammed Es’ad Erbili (k.s)
Kutbul Aktab Haci Halil Fevzi (k.s)
-
Letaife Hamse
-
Mürakebe Makamları
-
Nebî âşığı ÅŸair Nâbî
-
DerviÅŸin GeliÅŸ, GidiÅŸ Halleri
-
Takdir
-
KiÅŸinin Sevgisi
-
Nakşibendi Tarikatının Kaideleri ve Kandilleri